- A -

Abdestin hayrını görse namazı ele vermez.

Acele bir ağaçtır, meyvesi ise pişmanlık...

Acele işe şeytan karışır.

Acemi nalbant kafir eşeğinde öğrenir.

Acı acıyı, su sancıyı bastırır.

Acı patlıcanı kırağı çalmaz.

Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.

Aç anansa kaç!

Aç doyar, aç gözlü doymaz.

Aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun.

Aç tavuk kendini arpa ambarında sanır.

Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.

Adalet varsa rezalet yoktur.

Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil.

Adam olacak çocuk .okundan belli olur!

Adam olana bir söz yeter.

Adamın iyisi iş başında belli olur.

Ağaçtan maşa, çakaldan paşa olmaz.

Ağaçtan meyve bekliyorsan dalını, insandan sevgi bekliyorsan güvenini kırma!

Ağlama ölü için, ağla deli için...

Ahmak misafir ev sahibini ağırlar.

Ak akçe kara gün içindir.

Akıl akıldan üstündür.

Akıl veren çok olur, zora gelince herkes yok olur!

Aklın yolu birdir.

Ala it çakalın dayısıdır.

Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay!

Alet işler, el övünür.

Allah insana bir ağızla iki kulak vermiş, bir söyleyip iki dinlesin diye...

Alışmadık ayakta çorap durmaz.

Alim ile sohbet edersen alırsın mertebe, küfürbazı yanında dolaştırırsan olursun hergele...

Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocasında arar.

Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

Aptal ata binmiş, bey oldum sanmış.

Ar gözden, kâr yüzden anlaşılır.

Araba bir kez yoldan çıkmasın, yol gösteren çok olur.
(Araba devrilince yol gösteren çok olur.)

Arap eli öpmek, dudak karartmaz.

Arazi eve, at yere, avrat ere yakın olmalıdır.

Ardından yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz.

Arefe günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar.

Arif olan anlar.

Arif'e tarif gerekmez.

Arsız güçlü olunca haklı suçlu olur!

Aş atayın ise, mide senin...

At ölür, eğeri kalır; pehlivan ölür, namı kalır.

Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa da ayaklarını uzatmış.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

At sahibine göre kişner.

Atın ardında, kadının önünde gitme.

Atın ölümü arpadan olsun.

Atın ölümü, itin bayramıdır.

Ava giden avlanır.

Avradın öğüdü avrada geçer.

Ayı inine sığmamış, bir de kuyruğuna kalbur bağlamış...

Ayıyı muhtar yapan köy, armudu ancak rüyasında görür!

Ayranım ekşi diyen olmaz.

Az söz insan süsüdür, çok söz eşek yüküdür.

Azı karar, çoğu zarar.

Azıcık aşım, ağrısız başım.

- B -

Baba bilgisiyle adam olunmaz.

Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana...

Baba malı tükenir.

Babadan miras kalır, adamlık kalmaz.

Bahar, çiçeği ile birlikte güzeldir.

Bakacak yüze tükürülmez, tükürülecek yüze bakılmaz.

Bakmakla öğrense, it kasaplığı öğrenirdi.

Bal tutan parmağını yalar.

Balık baştan kokar.

Balın iyiyse, alıcısı Bağdat'tan gelir.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmesin.

Başlamak için asla çok erken, bitirmek için ise asla çok geç değildir.

Bedava sirke baldan tatlıdır.

Bekar gözle kız alınmaz.

Bekarın parasını it yer, yakasını bit...

Beleş atın dişine bakılmaz.

Beleşte pazarlık yoktur.

Beş parmağın beşi birbirine benzemez.

Bıçak yarası geçer, geçmeyen dil yarası...

Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır.

Bilge herkesle iletişim kurar, ama budala kendi dışında kimseyle olamaz.

Bilinmeyen yolda kim koşmak ister?

Biliyorsan konuş, alim sansınlar; bilmiyorsan sus, insan sansınlar.

Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp...

Bir bakışı çözemeyene kitaplar dolusu anlatsan boşuna...

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

Bir felakete uğramayan elindekinin kıymetini bilemez.

Bir gemiyi iki reis batırır.

Bir pire için yorgan yakılmaz.

Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar.

Birlikten kuvvet doğar.

Borç, yiğidin kamçısıdır.

Borçlu, suçlu durur!

Bugün bana, yarın sana...

Bugünün işini yarına bırakma!

Buğday ile koyun, gerisi oyun...

Bulut dağlara, karga bağlara, cahil çağlara gölge düşürür.

Bülbülün çektiği dili belası.

- C -

Cahil savaş davuluna benzer; sesi çok, içi boştur.

Can boğazdan gelir.

Can çıkmayınca huy çıkmaz.

Canı yanan eşek attan yörük olur.

- Ç -

Çağırsalar da gitmesem, çağırmasalar da sitem etsem...

Çalıdaki kekliğin peşinden gitmek yerine, çantadaki sığırcığa tav olunur.

Çocuklar uyuya uyuya büyür, ihtiyarlar uyuya uyuya ölür.

Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz.

Çürük tahtaya basma!

- D -

Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.

Damlaya damlaya göl olur.

Deli kız ablasının saçıyla övünür.

Demir tava gelir, kömür biter; akıl başa gelir, ömür biter.

Deveye cilve yap demişler, iki çadır devirmiş...

Devletin malı deniz, yemeyen domuz!

Dil bir arslandır ki eşikte yatar, başıboş kalırsa başını yutar.

Dil ile düğümlenen diş ile çözülmez.

Dilim, sensin zorum.

Dilin çok oynarsa dökülür dişin, diline dikkat et; gitmesin başın!

Dilsiz olmak, çok söylemekten yeğdir.

Dinsizin hakkından imansız gelir.

Dizgin kimin elindeyse at O'nun istediği yöne gider!

Dizginsiz dil bela getirir.

Doğru duvar yıkılmaz.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

Dost kara günde belli olur.

Dost kazanmaya bak, düşmanı anan da doğurur.

Dul karının kendi eteği kendine düşmandır.

Duvara dayanma yıkılır, insana güvenme ölür.

Düşenin dostu olmaz.

Düşmanın karınca gibi ise sen onu fil gibi san.

- E -

Eğri otur, doğru konuş.

El elden üstündür.

Elin ağzına bakan karısını tez boşar.

Emek olmadan, yemek olmaz!

Er bozulursa aile bozulur, kadın bozulursa ulus bozulur.

Er kocarsa koç olur, karı kocarsa hiç olur.

Erken evlenen döl alır, erken kalkan yol alır.

Eski dost düşman olmaz.

Eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir.

Eşeği semer yorar, yol yormaz.

Eşek tekkeye taş taşıdı diye alim, deve hacca gittiği için hacı olmaz!

Eti tadan çoban köpeğinden hayır gelmez.

Evi camdan olanın komşusunun evine taş atmaması gerekir.

- F -

Farzdan evvel farz var, namazdan evvel boğaz var.

Fazla konuşan düşünmeye fırsat bulamaz.

Fazla mal göz çıkarmaz.

- G -

Garibanı Padişah yapmışlar, önce babasını kesmiş.

Gavurun ekmeğini yiyen, onun kılıcını sallar.

Geldi kovulmaz, doğdu boğulmaz.

Gelen gideni aratır.

Gelinin dini yok, kaynanasının imanı...

Gençler yaşlıların aptal olduklarını sanırlar, yaşlılar ise gençlerin aptal olduklarını bilirler.

Geçmişe hayranlık, rüzgarı kovalamaktan farksızdır.

Geçmişine taş atanın, geleceğine gülle atarlar!

Gizlide gebe kalan, aşikarede doğurur.

Göç geriye dönerse, uyuz eşek başa geçer.

Gönül çalap'ın tahtı, çalap gönüle aktı; kim gönül yıkar ise, iki cihan bedbahtı...

Göz görmeyince gönül katlanır.

Göz ola, dağın arkasını göre; akıl ola, geleceği bile...

Gözün ile görmediğini söyleme.

Gözündeki çöpü görmez, elaleme şaşı der.

Gün ola, harman ola.

Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.

Güzele bakmak sevaptır.

Güzellik ondur, dokuzu dondur.

- H -

Harama el uzatılmaz.

Harama uçkur çözülmez.

Hayırlı komşu, hayırsız akrabadan iyidir.

Her sakala bir tarak bulunur.

Her şerde bir hayır ve her hayırda bir şer vardır.

Herkesin aklı bir olsa, sürüyü güdecek çoban bulunmaz.

Hesabını bilmeyen çavuşlar saçlarını avuçlar.

Hiç bir yara kurcalamakla iyileşmez.

Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma.

Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.

- I -

Irmaktan geçerken at değiştirilmez.

- İ -

İftira, dağdan-taştan ağırdır.

İki çıplak bir hamama yakışır.

İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.

İl ilden ayruksu olmaz, töresi ayruksu olur.

İnsan kıymetini insan bilir.

İnsan sövüldüğü yere, köpek dövüldüğü yere gider.

İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur.

İnsanı dertli eden hayvandır.

İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur.

İnsanoğlu çiğ süt emmiş...

İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.

İş olacağına varır.

İşleyen demir ışıldar.

İti an, çomağı hazırla.

İyi insan lafının üstüne gelir.

İyilik yap, denize at.

- K -

Kadı, anlatana göre fetva verir.

Kadının biri ala, ikisi beladır.

Karıncanın bir yılda biriktirdiğini deve bir lokmada yer.

Karının buyurduğu başa, ananın dağa taşa...

Kartal sinek avlamaz, köpek kuşa havlamaz; aklı olan gelin, kaynanaya hırlamaz.

Katıra "Baban kimdir?" demişler, "At dayımdır" demiş...

Katranı kaynatsan olmaz şeker, cinsi batasıca cinsine çeker.

Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.

Kedi ile kadın sürer sefayı, eşek ile erkek çeker cefayı.

Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur!

Kem alatla kemalat olmaz. (Kötü aletlerle doğru iş yapılamaz.)

Kem söz duyanları hep düşman eder, ederse insanı söz sultan eder.

Kendi odununu kesersen seni iki kat fazla ısıtır.

Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerede kaldı başkasına himmet ede!

Kervan yolda düzelir.

Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.

Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz.

Kızı kız iken görme, gelinken gör. Gelinken görme, beşik başında gör!

Kime müslüman desen, haçı koltuğundan çıkar.

Kimi emmim, kimi dayım; hepsinden almışım payım!

Kimi yer, kimi bakar; kıyamet ondan kopar.

Kişiyi tanımak istiyorsan O'na ya makam ya da bol para ver.

Konuşulan bir sevinç iki kat olur, paylaşılan bir acı yarıya iner.

Konuşuyorsan, suskunken elde ettiğinden daha iyi sonuç almayı becer.

Korkak olana gölgesi bile düşmandır.

Korkak olduğunu bilmeyen herkes cesurdur.

Korkunun ecele faydası yoktur!

Koyuna kurt dalınca köpeğin gezesi gelir!

Kör, sadece ağzının yolunu bilir.

Körler, sağırlar; birbirlerini ağırlar.

Kötü komşu insanı mal sahibi eder.

Kötülük etme, kötü düşersin; kuyu kazma, kendin düşersin.

Kurdu ormandan açlık çıkarır.

Kurt, ulusundan gördüğünü işler.

Kurunun yanında yaş da yanar.

Küçük taş baş yarar.

- L -

Laf dinlemeyeni, tecrübeye hürmet etmeyeni, dertler adam eder.

Lafla peynir gemisi yürümez.

- M -

Mahallede biri ölür, herkes kendi ölüsüne ağlar.

Mahkeme kadıya mülk değil.

Marifet iltifata tabidir.

Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının ağzına bulaştırmış...

Merhametten maraz doğar.

Mert düşman kötü huylu dosttan iyidir.

Misafir misafiri istemez, ev sahibi hiçbirini istemez.

- N -

Nasihat vereceğine, para ver.

Ne ekersen onu biçersin.

Nerede çokluk, orada bokluk.

- O -

Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur.

Oğlunu seven hocaya vermez, kızını seven kocaya vermez.

Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.

Osmanlıyı at yıkar, Türk'ü inat!

Oynamayan tay at olmaz!

- Ö -

Öfke baldan tatlıdır.

Öfke ile kalkan zararla oturur.

Öfkesine egemen olmasını bilen, kederden de kurtulur.

Öküze cilve yap demişler, yatmış yuvarlanmış...

Önce düşün, sonra söyle...

- P -

Papaz her gün pilav yemez.

Para alan buyruk alır.

Para çoğu kapıyı açar, ama kilitleyemez.

Para; iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

Parmağını uzatırsan kolunu geri alamayabilirsin.

Paydaşının kötülüğünü isteyen, payını ele kaptırır.

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Pirincin taşı, pirincin değerini azaltmaz.

- R -

Rüzgara karşı tüküren kendi yüzüne tükürür.

- S -

Sabah ola, hayır ola...

Sabaha kalan davadan korkma!

Sabahın şerri, gecenin hayrından iyidir.

Sabır ağacına çıkmak güçtür, lakin meyvesi çok lezzetlidir.

Sabır kökü acı bir ağaçtır, ama yemişleri çok tatlıdır.

Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.

Sarhoşa değme, kendi düşer.

Sarhoştan deli bile korkar.

Sen iyiysen arkadaşın da iyidir.

Senden iyilere yerini vermesini bil.

Sessizlik bir çeşit konuşma sanatıdır.

Sırrını düşmanın bilmesin istersen dostuna açma.

Sizde yiyip içelim, bizde gülüp oynayalım.

Söyle, inananlar gelsin izinden; canına mal olsa dönme sözünden!

Söz bilirsen konuş, senden ibret alsınlar; söz bilmezsen sükut et, seni insan saysınlar!

Söz gümüşse, sükut altındır.

Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ede bir söz.

Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.

Sözünü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz!

Su akarken yolunu bulur.

Su testisi su yolunda kırılır!

Su uyur, düşman uyumaz!

Sultanahmet'te dilenip Ayasofya'da sadaka verme!

Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır.

Sükut ikrardan gelir.

- Ş -

Şarap kebap hay hay, hesap kitap vay vay!

Şer işi uzat, hayra dönsün; hayır işi uzatma, şerre dönmesin.

Şeytan işi olmayınca kuyruğunu tartar.

Şeytanın dostluğu darağacına kadardır.

Şıh uçmaz, O'nu müritleri uçurur!

- T -

Tabancanın dolusu bir kişiyi korkutur, boşu kırk kişiyi...

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Taşıma suyla değirmen dönmez.

Tavuğun sadakası bir yumurta...

Tedbirde kusur koyup takdire bahane bulma!

Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.

Tembel bir köşeden diğer köşeye gitmiş, yine seyahat oldu demiş!

Tembele iş buyur ki sana akıl öğretsin.

Tencere dibin kara, seninki benden kara!

Tencere kaynar, maymun oynar!

Tilkinin pazarda işi yoktur!

Tok, açın halinden anlamaz.

Töre konuşunca han susar.

Turp'un büyüğü heybede...

Türk milletinin bilgisi yoktur, fikri çoktur.

Türk toprağına girmek ne kadar güçse çıkmak da o kadar güçtür!

Türkün bildiğini tilki bilmez.

- U -

Umut fakirin ekmeğidir.

Uzun söz tarihe yakışır.

- Ü -

Üç kıla dikkat etmek gerek; kadının saçına, erkeğin bıyığına, atın kuyruğuna; dikkat edilmezse kan çıkar.

Üzüm hırsızı güzün belli olur.

Üzümünü ye, bağını sorma.

- V -

Vakitsiz açan gül, tez solar.

Ver yiyeyim, ört yatayım, bekle canım çıkmasın!

Veren eli herkes öper.

Verilmiş sadakası varmış!

Verip pişman olmaktansa vermeyip düşman olmak yeğdir!

Verirsen doyur, vurursan duyur!

Verirsen veresiye, batarsın karasuya!

Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud?

Vefayı köpekten öğren.

Verirsen veresiye, gidersin karasuya.

Vıdı vıdı etme...

Vız gelip tırıs gider.

Vur dedikse öldür demedik ya!

Vur patlasın, çal oynasın!

Vuslat kıyamete kaldı.

- Y -

Ya bu deveyi gütmeli ya da bu diyardan gitmeli...

Ya devlet başa ya kuzgun leşe!

Ya herro ya merro!

Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.

Yabancı koyun kenara yatar.

Yabancı köpek yedi mahalleden kovulur.

Yağına kıy(a)mayan, çöreğini yavan yer.

Yağmur olsa kimsenin tarlasına düşmez.

Yağmur yağsa kış değil mi? Kişi halini bilse hoş değil mi?

Yağmurdan kaçarken doluya tutulma...

Yakın dost, hayırsız akrabadan yeğdir.

Yalan söyleyen unutkan olmamalı...

Yalancı kim? İşittiğini söyleyen...

Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış!

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Yalınayak, başı kabak...

Yalnız kalanı kurtlar yer.

Yalnız kendini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için gerekirse komşusunun evini yakar.

Yalnız öküz, çifte koşulmaz!

Yalnız taş duvar olmaz!

Yalnızlık Allah'a mahsustur!

Yan basma, aldanma!

Yan çizme!

Yan gelip yatma!

Yan gözle (kimseye) bakma!

Yanağından kan damlıyor.

Yangına körükle gitme!

Yangından mal kaçırma!

Yanlış hesap Bağdat'tan döner.

Yanlış kapı çalma!

Yapı taşı, yerde (yapıdan) kalmaz.

Yarası olan gocunur.

Yaraya merhem olmalı...

Yarım elma, gönül alma...

Yarım hakim maldan, yarım hekim candan, yarım hoca da imandan eder.

Yarına kalan davadan korkma!

Yarından tezi yok...

Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir!

Yaş kesen baş keser.

Yaş tahtaya basma!

Yaşı benzemesin!

Yaşı ne başı ne?

Yaşın yanında kuru da yanar.

Yaşını başını almış...

Yaşını içine akıtma!

Yatan aslandan, gezen tilki yeğdir!

Yatanın, yürüyene borcu var.

Yavuz at yemini kendi artırır.

Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır.

Yaya kaldın Tatar ağası!

Yaz boz tahtasına çevirme...

Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı!

Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer!

Yazın gölge hoş, kışın çuval boş!

Yazın gölge kovan, kışın karın ovar.

Ye kürküm ye.

Yedi iklim dört bucak...

Yedi kez düşen sekiz kez kalkar.

Yediği naneye bak!

Yedik içtik, gözden düştük!

Yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır.

Yek at, yek mızrak.

Yel gelen deliği kapamalı...

Yel üfürdü, sel götürdü.

Yel yepel(r)ek yelken kürek...

Yel, kayadan ne koparır?

Yeler (eve gelmez) onmaz.

Yelkenleri hemen suya indirme!

Yeme de yanında yat!

Yemeyenin malını yerler, üstüne de bir bardak su içerler.

Yemin etsem başım ağrımaz.

Yer demir, gök bakır.

Yerdeki yüze basılmaz.

Yerdeki yüze kimse basmaz!

Yere bakan, yürek yakan...

Yerin kulağı var!

Yerli malı, yurdun malı; herkes onu kullanmalı...

Yılana yumuşak diye el sunma!

Yılanın başı küçükken ezilmelidir.

Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter.

Yırtıcı (alıcı) kuşun ömrü az olur.

Yiğidi öldür, ama hakkını yeme!

Yiğidin malı meydandadır.

Yiğidin sözü, demirin kertiği...

Yiğit, arkasından vurulmaz.

Yiğit meydanda belli olur.

Yiğit yarasına yiğit katlanır.

Yiğitlik sende kalsın!

Yok, yağma Hasan'ın böreği...

Yumuşak (yavaş) huylu atın çiftesi pek (yavuz) olur!

Yurdun kutlusu, otlusundan yeğdir.

Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.

Yüzmeyi ancak derin sularda öğrenebilirsin.

Yüzü güzel olanı değil, huyu güzel olanı sev.

Yüzü güzel olanın huyu da güzel olur.

- Z -

Zararın neresinden dönülse kardır.

Zengin devesini dağdan aşırtır, fukara ise düzde yolunu şaşırır.

Zengin olsa hoppa, fakir olsa deli...

Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir.

Zenginin horozu da yumurtlar.

Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.

Zırva tevil götürmez.

Zora dağlar dayanmaz.

Zorla güzellik olmaz.

Zulme rıza zulümdür.

Züğürtlüğün adını zariflik koymuşlar...