Saçtaki Çiçekler

Küçük bir kasabada yaşayan çok yoksul bir kız vardı...

Babasını kaybetmişti...

Annesiyle birlikte yaşıyor ve annesiyle birlikte yaptıkları el işlerini satarak zar zor geçiniyorlardı...

Genç kız hayatı boyunca hiç güzel giysilere ve takılara sahip olamamıştı...

Aşağılık duygusu içini kemiriyordu...

Genç kızın 18 yaşına bastığı yılbaşında annesi daha önce yapmadığı bir şey yaptı...

O'na bir cüzdan dolusu para vererek gidip kendisine bir hediye almasını söyledi...

* * *

Ancak kız böyle bir şeyi en çılgın rüyalarında bile görmemişti...

Dükkanlara gidip, oralarda dolaşacak cesareti kendinde bir türlü bulamıyordu...

Sonunda cüzdanına sımsıkı sarılıp kasabanın alışveriş merkezine doğru yürümeye başladı...

Kalabalığa karışmamak için büyük gayret sarf ediyor, duvarın dibinden ayrılmadan yürümeye çalışıyordu...

Alışverişe giderken etraftaki herkesin ondan daha iyi giyindiğini, daha mükemmel yaşadığını düşünerek kendi kendine sızlanmaya devam ediyordu:

- "Başımı dik tutamıyorum... Bu kasabadaki en hırpani kız benim..." diyordu...

Uzaktan gizli gizli hayranlık duyduğu genç adamın kendisini beğenmediğini düşünüyordu...

Bu düşüncelerle, yol boyu insanlardan kaçarak kendisine bir şeyler alacağı dükkana geldi...

İçeri girdikten bir süre sonra gözüne "saça takılacak muhteşem güzellikteki süsler" çarptı...

* * *

Genç kız gördüklerinden o kadar etkilenmişti ki, şaşkınlık içinde hayran hayran onlara bakıyordu...

Tezgahtar kıza dönüp:

- "Ne kadar güzel ve gür saçlarınız var... Saçınıza şu soluk yeşili çiçeği takarsanız harika görüneceksiniz..." dedi...

Kız çiçeğin etiketine bakıp, elindeki paranın büyük bölümünü vermesi gerektiğini görünce almak istemedi...

- "Param yetmez ona, boşuna zahmet etmeyin..." dedi...

Ancak satıcı kız yapma çiçeği saçına iliştirmişti bile...

* * *

Tezgahtar bir ayna bulup kıza tuttu...

Genç kız kendisini daha önce hiç böyle görmemişti...

Aynadaki görüntüye şaştı kaldı...

Yüzü sağlık ve güzellikle ışıl ışıldı...

Çiçek O'nu sanki bir meleğe dönüştürmüştü...

Bir an bile duraksamadan cüzdanındaki paranın tamamına yakın bir kısmını çıkartıp çiçeği satın aldı...

Sevinçten çığlık atmak istiyordu...

Parasının üstünü kaptığı gibi heyecanla kapıya doğru koştu...

Tam kapıdan çıkarken içeri girmekte olan yaşlı bir adamla çarpıştı...

Bekleyecek zamanı yoktu, hemen caddeye fırlamak istiyordu ve koşarcasına dükkandan çıktı...

Yaşlı adam sanki arkasından O'nu çağırır gibi olmuştu, ama genç kız gerisin geri dönüp bakmadı bile...

Başında O'nu melekler gibi gösteren yeşil çiçekle güzellik saçıyordu ve bunu bütün kasabaya göstermek istiyordu...

* * *

Koşarak kasabanın ana caddesine çıktı...

Herkes O'nu gizli ve hayret dolu bakışlarla süzüyordu...

Kulağına:

- "Nereden çıktı bu güzel kız?.. Kasabada böyle güzel bir kızın yaşadığından haberimiz yoktu..." gibi konuşmalar çalınıyordu...

Gizlice hayran olduğu genç adama rastladı...

Genç adam O'nu görünce akşam yılbaşı partisindeki dansa beraber gitmeyi teklif etti...

Genç kız sevinçten deliye dönmüştü...

Bunu kutlamak istedi:

- "Hayatımda bir kez olsun hovardalık yapayım, bu çiçeği satın aldığım dükkana dönüp cüzdanımda kalan son parayla beğendiğim bir şeyi daha alayım..." dedi...

Sevinçten etekleri zil çalarak, kendisini bir melek gibi gösteren çiçeği aldığı dükkana geri döndü...

Dükkandan içeri girer girmez, çıkarken çarpıştığı yaşlı adamı gördü genç kız...

Yaşlı adam:

- "Döneceğini biliyordum..." dedi genç kıza:

- "Kapıda benimle çarpışınca başındaki çiçek düşmüştü... Çiçeğin olmadığını fark edip, dükkana döneceğini biliyordum..."